Bu defa fotoğraflar biraz gecikmeli de olsa Kars’tan. Yaz başında bir arkadaşımızı ziyaret için gittiğimiz şehirde fazla kalamadık ama paylaşacak birkaç fotoğraf çekebildik.
Kars aslında şaşkınlık verici bir yer. Konumu, iklimi, insanları, mimarisi ve kültürü ile aslında uzun uzun gezilecek ve üzerinde konuşulacak bir şehir. Ancak benim ilgi alanım fotoğraf olduğu için çok fazla konuşmadan çektiğimiz fotoğraflardan bazılarını paylaşacağım.
Yukarıda da dediğim gibi şehrin çok güzel bir mimarisi var. Sokaklar düzenli ve şehir tarihi binalarla dolu. Ancak bu binalar o kadar bakımsız kalmış ki insan nasıl olup da bu kadar ihmal edilebildiğine şaşırıyor. Hatta bırakın bakımsız kalmasını taş duvarların üzerine sıva yapılıp boyandığını bile duyduk.
Burası Kars’ın meşhur peynir ve balından aldığımız dükkan. Fiyatlar çok ucuz olduğu için asıl lezzetli bal ve peynirini alamadığımızı fark ettim. Ancak yine de güzeldi.
Şehre gittiğinizde gezilecek en önemli mekanlardan birisi kale.
[ads]
Kaleden aşağıya baktığınızda da göreceğiniz manzara bu. Kars’ın deniz seviyesinden yüksekliği tamı tamına 1768 metre. Böyle yükseğe çıkıp dümdüz şehre baktığınızda hiç de o kadar yüksekte bulunabileceğini kavrayamıyorsunuz. Ancak hissettiğiniz soğuk hemen bunu fark ettiriyor.
Bunlarda geçerken fotoğraflarını çektiğimiz harika çocuklar.
Aşağıdaki fotoğraf da Ani harabelerinden bir kare. Eğer burayı görmediyseniz mutlaka ama mutlaka görmelisiniz. Aslında sadece burayı görmek için bile Kars’a gidilebileceğini rahatlıkla söyleyebilirim. Gitmeden önce Ani şehrinin tarihini okumanızı tavsiye ederim. Gerçekten şaşırtıcı derecede büyük bir şehir varolmuş burada.
Bu vadi ise Türkiye ile Ermenistan’ı ayıran bir vadi. Şehir sırtını bu vadiye dayamış durumda. Geçmişte şehrin güvenliğini sağlayan en büyük unsur bu vadiymiş.
Kars’ı gezdikten sonra İshak Paşa Sarayı’nı görmek üzere Doğubayazıt’a doğru yola çıktık. Yol boyu karşımıza çıkan köyler görülmeye değer. Hiç aklımdan çıkmayan şey kışın eksi 40 derecelere inen soğukta bu insanların yaşamını nasıl sürdürdükleri ve çok uzun süren kış boyunca neler yaptıklarıydı.
Aşağıdaki fotoğrafta buluna teyze bize kıyının karşısında bulunan Ermeni köylerinden bahsediyor. Yukarıda fotoğrafı bulunan vadinin devamı olan bir dere bu. İlginçtir iki taraf bu kadar yakın olmasına rağmen hiç iletişime geçmiyorlarmış.
Evet işte bu da meşhur İshak Paşa Sarayı. Gerçekten etkileyici bir yapı. Şansızlığımız yağmurlu ve kapalı bir günde geldik. Vakit sıkıntısı nedeniyle de çok fazla fotoğraf çekemedim.
Son olarak da tabi ki Doğubayazıt’ın meşhur kaçak ürünler satan onlarca iş hanından bir kaçını gezdik. Aşağıda çeşit çeşit sigara paketlerini görebilirsiniz. Bu arada gerçekten çok ucuzlar. Ülkedeki sigara tüketimi hesaplanırken bunların dahil edilmediği aklıma geldi de, sanırım mevcut oranlara bir yüzde on eklemek gerekli.